27 Ocak 2013

TAHİR BÜYÜKKÖRÜKÇÜ HOCAEFENDİ


İSLAM’A ADANMIŞ HAYATLAR: SULTAN-ÜL  VAİZ  TAHİR  BÜYÜKKÖRÜKÇÜ
Öyle hayatlar vardır ki en zor dönemlerde ve tam ümitsizliğin eşiğinde  aydınlatır zifir-i karanlığı.  İşte bu hayatların sahiplerinden biri de kendini  İslam’a adayan , Konya ‘nın yetiştirdiği büyük alimlerden  Tahir Büyükkörükçü Hocaefendidir.
1925 yılında Konya ‘da doğan Tahir Büyükkörükçü  ilkokulu mahalle mektebinde okuduktan sonra ortaokul için dönemin meşhur okullarından Karma ilkokuluna kaydolur.
Üçüncü sınıfta okuduğu sıralarda Kapu camii’ne giden ve burada Hacı İsa Bolay hocaefendi’den dinlediği vaazdan  çok etkilen Büyükkörükçü’nün kalbinde manevi bir  duygu filizlenir. Günden güne daha da büyüyen bu duygu adeta bir hasret’e dönüşür  ve üçüncü sınıfta okulu bırakarak Bolay hoca’dan ders alamaya başlar.
 Hergün bir öncekinden daha fazla heyecanla hocasının yanına giden Büyükkörükçü, 1940’lı yıllardaki yasakçı tutumlara rağmen hak yolunda ilerlemenin verdiği sonsuz huzurla eğitimini devam ettirir ve bu tutumu hocalarından icazet alıncaya kadar sürdürür.
 Hacı Veyiszade Mustafa Kurucu Efendi ‘den hadis ilmini öğrenen ve o dönemin hafızlık merkezi olan Bulgur Tekkesinde hafızlık çalışmalarını sürdüren Büyükkörükçü , fırsat buldukça da Hacı Haki Efendi’den farsça dersleri alır.
İslam’ı anlayan, anlatan ,öğrenen ve öğreten olmak için çoktan kararını veren Büyükkörükçü çok sevdiği Mahmut Sami Ramazanoğlu hazretlerinin de manevi desteğini görür.
Askerliğini tamamladıktan sonra Eski Garaj civarındaki Boncuk Camii’nde imam olarak görev alan Tahir Büyükkörükçü Hoca efendi , diğer yandan da hafızlığını tamamlar. Burada verdiği vaazlara günden güne ilgi artarken, zamanın Diyanet İşleri başkanı Ahmet  Hamdi Akseki bir vesile ile bulunduğu Konya ‘da Büyükkörükçü’nün vaazına rastgelir. O da herkes gibi çok etkilenir ve Tahir Büyükkörükçü, prosedür gereği yapılan bir sınavla Konya merkez vaizliğine atanır.
                                                                                                 O, artık kararlı ve titiz bir vaizdir.
  1951 yılında Konya merkez vaizliği görevine başlayan Hoca efendi bu bayrak yarışında sıranın kendinde olduğu bilinciyle 1960 ihtilaline kadar sürdürdüğü vaazlarında darda olan Müslümanlara yol göstermek için çabalar . Çocukluğunda ektiği manevi tohumun meyvelerini Müslümanlarla paylaşan ve sürekli artan ilgi karşısında bayrağı daha da ileriye taşımak isteyen Büyükkörükçü, öğrenmeye hiçbir zaman ara vermemiş sürekli araştırmış ve Müslümanlar ‘ a ‘en doğruyu’ anlatabilmek için aşırı gayret göstermiştir.
   1960 ihtilalinin en sıkıntılı dönemlerinde bile çalışmalarından taviz vermeyen Büyükkörükçü iki yıl sonra mahkemeye verilerek vaizlik görevi elinden alınır ve susturulmak istenir. 1964 yılında Burdur’a         sürgün edildiğinde ona ceza verdiklerini düşünenler Burdur halkına verilen ödülün farkına varamazlar.                                                                                                      1965 yılında tekrar Konya ‘ya müftü olarak dönen Büyükkörükçü hoca efendi  7 yıla yakın müftülük ve kısa bir süre vaizlik yaptıktan sonra 1973 yılında emekli olur.
    Siyasetten hiç hoşlanmadığı halde çevresindekilerin ve yakınlarının yoğun isteği ile 1977 yılında Milli Selamet Partisi’nden Konya milletvekili olarak meclise girer. Meclis çatısı altında tüm hayatı boyunca olduğu gibi  islamiyetten hiçbir zaman taviz vermeyen Büyükkörükçü 12 Eylül darbesinde askeri mahkemelerce yargılanır  ve 11 ay cezaevinde kaldıktan sonra 1985’de sona eren mahkemesinde beraat eder.
Cezaevinden çıktıktan sonra tekrar çok sevdiği Kapu Camii’ de vaaz vermeye devam eder.
    Başta Mahmut Sami Ramazanoğlu hazretleri olmak üzere, Ladikli Hacı Ahmet Efendi, Hacı Veyiszade Mustafa Efendi, Muhammet Harrani Hazretleri , Musa Topbaş Efendi, üstad Ali Ulvi Kurucu, Muhammed Zahid Kotku Efendi, Mekkeli üstad Muhammet Alevi Maliki , Yahyalılı Hacı Hasan Efendi, Havlucu Ahmet Efendi , Konyalı Dişçi Mehmet Efendi gibi nice büyüklerle sohbetler eden , dostluklar kuran, evinde misafir eden Büyükkörükçü , Mevlana hayranıdır ve Mehmet Akif Ersoy’u çok sevmektedir. Üstad Necip Fazıl ile ise çok sağlam dostlukları olmuştur.
 Nefesini, hakikat davasını anlatma yolunda harcayan hocamız bununla da yetinmemiş ve bazı kitaplar kaleme almıştır.
Basılmış eserleri:
                     Hakiki Vechesiyle Mevlana ve Mesne
                Mevlana ve Mesnevi Gözüyle Peygamber Efendimiz,
                Müslüman Peygamberini Tanımalısın,
                İslam'da Edeb,
                Mübarek Ramazan ve Oruç.
   “Çok çile çektik . Bir iyi gün görelim , İslam adına bir oh diyelim de öyle ölelim.” diyen Tahir Büyükkörükçü 5 Mart 2011 cumartesi günü hakk’a yürümüştür.  Ömrünün son anlarında bile yakınında bulunanlara “ namazlarınızı kılın ve İslam’ı yaşayın” diye tembihte bulunan hocamıza Allah(c.c.)’dan rahmet ve tüm İslam alemine başsağlığı dileriz.
…selam ve dua ile…
Hazırlayan: Mehmet Macit

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Asım Kıraatinin Hafs Rivayetine Göre Bilinmesi Gereken Kelimeler Testi

         Kıymetli Kuran Dostları ! Asım kıraatinin Hafs rivayetine göre bilinmesi gereken özel kelimelerle alakalı testimiz yayınlandı  Kola...